Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yaşamak (hayat)
"yaşamak (hayat)"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yaşamak (hayat)
live
f.
"yaşamak (hayat)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ikiyüzlü bir hayat yaşamak
live a double life
f.
2
Genel
tasasız bir hayat yaşamak
lead a carefree life
f.
3
Genel
hayat yaşamak
live life
f.
4
Genel
mütevazı bir hayat yaşamak
live a modest life
f.
5
Genel
mütevazı bir hayat yaşamak
lead a modest life
f.
6
Genel
mütevazı bir hayat yaşamak
live a humble life
f.
7
Genel
çifte hayat yaşamak
live a double life
f.
8
Genel
erdemli bir hayat yaşamak
lead a life of virtue
f.
9
Genel
monoton bir hayat yaşamak
stagnate
f.
Colloquial
10
Konuşma Dili
iki hayat yaşamak
live a double life
f.
11
Konuşma Dili
pasaklı ve tembel bir hayat yaşamak
be pigging it
f.
Idioms
12
Deyim
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak
have a charmed existence
f.
13
Deyim
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak
lead a charmed existence
f.
14
Deyim
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak
live a charmed existence
f.
15
Deyim
monoton ve kendini tekrar eden bir hayat yaşamak
be stuck on a treadmill
f.
16
Deyim
lüks hayat yaşamak
dance the antic hay
f.
17
Deyim
yüksek standartta hayat yaşamak
eat high off the hog
f.
18
Deyim
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
get back to nature
f.
19
Deyim
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
get back to nature
f.
20
Deyim
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
go back to nature
f.
21
Deyim
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
go back to nature
f.
22
Deyim
rahat bir hayat yaşamak
live in clover
f.
23
Deyim
refah düzeyi yüksek bir hayat yaşamak
live in clover
f.
24
Deyim
rahat bir hayat yaşamak
be in clover
f.
25
Deyim
refah düzeyi yüksek bir hayat yaşamak
be in clover
f.
26
Deyim
acı bir hayat deneyimi yaşamak
be in for a rude awakening
f.
27
Deyim
(bir şekilde) bir hayat yaşamak
live a life of
f.
28
Deyim
(bir şekilde) bir hayat yaşamak
live a life of (something)
f.
Archaic
29
Eski Kullanım
gelişigüzel hayat yaşamak
corinthianize
f.
30
Eski Kullanım
gelişigüzel hayat yaşamak
corinthianise
f.
Slang
31
Argo
savurgan bir hayat yaşamak
piss on ice
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yaşamak (hayat)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy